Youtube son günlerde “3 milyon Türk’e Çin’de soykırım yapıldığı iddiaları”yla çalkalanıyor. İddiaların nedeni Çin’in Doğu Türkistan eyaletinde yaşananlar. Peki iddialar gerçek mi? Çin Doğu Türkistan’da soykırım yapıyor mu?
Doğu Türkistan neresi?
Doğu Türkistan Çin’in kuzeybatısında bulunan bir eyaleti. Resmi adı Şincan Uygur Özerk Bölgesi. Başkenti ise Urumçi. Şincan, eyaletlere bölünmüş olan Çin’in en büyük eyaleti. Doğu Türkistan’ın tam 8 ülkeyle sınırı var. Bu ülkeler Rusya, Pakistan, Hindistan, Afganistan, Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan. Bölge, Çin için jeopolitik önemi yüksek oldukça kritik bir geçiş noktası. Zaten Çin’in demir ipekyolu olarak isimlendirdiği ve Türkiye’den Avrupa’ya uzanan kesintisiz demiryolu hattı bu bölgeden geçiyor.
Doğu Türkistan etnisitesi
Bölgenin 2010 yılı verilerine göre nüfusu 21,8 milyon. Ancak güncel nüfusunun 24 milyon civarında olduğu sanılıyor. Nüfusun yüzde 46’sını Uygurlar, yüzde 40’ını ise Çinliler oluşturuyor. Bölge nüfusunun yüzde 7’si ise Kazak.
Bölgede nüfus yapısının Çin yönetimince değiştirilmeye çalışıldığı iddiası var. Bu amaçla Çin, bölgeye yerleşecek Çinlilere yüksek maaşlı iş vaadinde bulunuyor deniliyor.
Doğu Türkistan tarihçesi
Doğu Türkistan veya resmi adıyla Şincan Uygur Özerk Bölgesi, tarih boyunca Uygur Türklerine ev sahipliği yaptı. Ancak bölgenin yönetimi 18. yüzyıldan itibaren Çin hanedanlığına geçti. 1933 ve 1949 yıllarında bölgedeki Uygurlar iki kez bağımsızlık girişiminde bulundu. Ancak bu girişimler Çin devleti tarafından bastırıldı. 1949 yılından itibaren de tamamen Çin Devleti’nin kontrolünde.
İslam, Uygurların kimliğinde oldukça önemli bir yer tutuyor. Ancak komünist Çin rejimi, Uygur Türkleri üzerinde sürekli olarak dini baskı kurmaya çalıştı. Belki de bu nedenle Uygurlar hiçbir zaman kendilerini Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak göremedi.
1989 yılında doğu blokunun çökmesiyle birlikte, Doğu Türkistan‘a komşu devletler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu durum Uygurları cesaretlendirdi. 1990 yılında Uygurlar bağımsızlık için gösteriler düzenlemeye başladılar. Ancak Çin yönetimi bölgedeki gösterileri kanlı bir şekilde bastırdı.
Bugün yaşanan gerilim ve olayların temelinde 1990 yılında başlayan ayrılıkçı ve İslamcı hareketler yer alıyor. Çin’in yoğun baskısı sonucu yer altına inmek zorunda kalan hareketler radikalleşti ve bir anlamda terörize oldu. (centralpointeacademy.com) Yani şiddet şiddeti doğurdu.
2009 yılında bölge, dünya basınına da yansıyan çok büyük olaylara sahne oldu. 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Devlet Uygur Türkleri’ne yönelik baskıyı bu olay sonrası artırdı. Artan baskıyla birlikte terör olaylarında da artış yaşandı.
3 milyon Türk’e Çin’de soykırım yapıldığı iddiaları gerçek mi?
Aslında Doğu Türkistanlı Türkler, hemen hemen her fırsatta seslerini duyurmaya çalışıyor. Ankara’da sık sık Çin başkonsolosluğu önünde eylem düzenleniyor. Ancak küçük çaplı bu eylemler Türk medyasında bile yeterince yer bulamıyor.
Peki 3 milyon Türk’e Çin’de soykırım yapıldığı iddiaları gerçek mi?
İlk önce, Çin makamlarınca da kabul görmüş bazı uygulamalara bakmak gerekli. Bunlardan ilki Çin yönetiminin “eğitim kampı” diye lanse ettiği toplama kampları.
Uluslararası Af örgütü‘nün raporlarına göre Çin’in, Şincan Özerk Bölgesi’nde yaşayan müslümanlar üzerinde ciddi bir baskı var.
Rapora göre oruç tutmak, uzun sakal bırakmak, peçe veya başörtüsü takmak, alkolden uzak durmak, dini bazı figürleri bulundurmak Çin yönetimince “aşırılık” olarak adlandırılıyor.
Çin devleti, “aşırı” gördüğü bu davranışlarda bulunanları zorla “Eğitim yoluyla dönüşüm merkezleri” ismini verdiği hapishanelerde tutuyor.
Bu hapishane kamplarda yaklaşık 1 milyon Uygur Türkü’nün bulunduğu sanılıyor.
Çin yönetimi, herhangi bir suçu olmayan kişileri burada tuttuğunu reddetmiyor. Hatta bölgedeki Çinli yöneticiler, “Suç işleme potansiyeli olan bir kişinin suç işlemesini mi beklemelisiniz, yoksa suç işlemesini engellemek miyiz?” sözleriyle kendisini savunuyor.
Bir başka iddia da 16 Kasım 2019 tarihli New York Times’ta yayınlanan ve 400 sayfalık Çin devleti iç yazışmalarına dayanan bir raporda yer alıyor.
Rapora göre ülkedeki çok sayıda yatılı okulda okuyan öğrenci, tatilde döndüklerinde ailelerini bulamadı. Bu öğrencilere ailelerinin zorunlu eğitim amacıyla kamplara alındığı söylendi. Ögrencilerin yanlış hareketlerinin ailelerin kampta geçireceği süreyi uzatacağı bildirildi. Yani bir anlamda kampa alınmayan aile bireyleri de tehdit edildi.
Rapordaki yar alan belgelerde, Çin yönetiminin Uygur Türklerinin nüfusunun kontrol altında tutulmasına yönelik direktifler verildiği görülüyor.
Raporun başlığı ise bir belgeden alınmış; Merhamet yok!
Çin yabancı basına bölgeyi gezdirdi
İddialar üzerine Çin yönetimi bölgeyi yaz aylarında yabancı medyaya gezdirdi. Her ne kadar amaç Çin’in bölgede bir baskı uygulamadığını göstermek olsa da medyanın izlenimi Çin’in baskı politikalarını doğruladı.
3 milyon Türk’e Çin’de soykırım yapıldı mı?
Çin’in Şincan Özerk Yönetimi’ndeki baskı zaman zaman Türk medyasının da gündemine gelse de asıl gelişme sosyal medyada konunun trend olmasıyla yaşandı.
Yaklaşık 4 milyon abonesi olan Youtube fenomeni Ruhi Çenet 16 Kasım 2019 tarihinde, “Şuan bunu izlemeli ve acil paylaşmalısın!” konulu bir video yayınladı. Çenet’in videosu kısa sürede binlerce kez paylaşıldı ve Youtube Trendler bölümüne girmeyi başardı.
Videoda Çin yönetiminin uyguladığı baskı, bazı görgü tanıkları, yabancı basın ve uydu görüntüleri ile anlatılıyor.
Röportajda tanıkların bir kısmı, Uygur Özerk Yönetiminde yaşayan akrabalarının zarar görmemesi için yüzünü gizliyor.
3 milyon Türk’e Çin’de soykırım yapıldı mı? Bu soruya net bir cevap vermek mümkün değil. Ancak Çin’de müslüman Türk azınlık olan Uygurlara dini ve etnik baskı olduğu şüphe götürmez bir gerçek.
Ayrıca bölgede keyfi uygulamalar yapan Çin’in, ciddi bir yargılama sürecine tabi tutmadan onlarca Uygur Türkünü idam ettiği de biliniyor.
Bir Yorum Yazın