Referandum sonrası Türkiye’nin 2019 vizyonu daha büyük önem kazandı. Türkiye 2019’a çok büyük yatırımlarla hazırlanıyor. Marmaray projesinin Gebze-halkalı arasında çalışmaya başlaması, bir çok ilde tasarlanan hızlı tren projeleri, havalimanları, yeni demiryolu ağları Türkiye’yi 2018’da başka bir alana taşıyacak. Bu büyümeden konut sektörü de nasibini alacak.
Türkiye büyüdükçe gayrimenkul sektörü daha da büyüyecek
Türkiye’nin hedefi 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek. Bunun için Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 20 bin doları aşması gerekiyor. Bu da ciddi bir büyüme rakamının yakalanması anlamına geliyor.
Büyüme denilince akla ilk inşaat sektörü geliyor. Sektörün büyümesi Türkiye büyümesinin yaklaşık her yıl iki katı olarak gerçekleşiyor. Geçtiğimiz 31 Mart tahinde açıklanan ve yüzde 2.9 olarak gerçekleşen 2016 ekonomik büyüme rakamına karşılık inşaat sektörü yüzde 7.2 büyüdü. İnşaat sektörü ilerleyişi Türkiye’nin büyüme rakamlarının üzerinde seyretmeye devam edecek. Bu da en azından 2023 yılına kadar sektörün lokomotif görevini üstlenmeyi sürdüreceğini gösteriyor.
Sektör 15 yılda ürettiğinin 2 katını 6 yılda yapacak
Sektörün her yıl yüzde 10-12 arasında büyüme göstermesi beklenirken, Türkiye’nin ekonomik büyümesine de 1 ile 2 puan arasında katkı sağlaması öngörülüyor. Özel sektörün öncülüğünde büyüyecek inşaat sektöründe, finansman önem kazanacak. İstanbul’un yeni yatırımlarla dünya başkenti olma hedefiyle birlikte önümüzdeki 10 yılda hem sektör hem de ekonomi adına çok hızlı yol alınacak. Başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de mevcut bina stokunun nitelikli konutlarla yenilenmesi ihtiyacı, sektörün 2023’e olan yolculuğunda belirleyici olacak. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneğinin (GYODER) “2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü” raporuna göre 2023 yılına kadar 7 milyon 560 bin konutun üretilmesi öngörülüyor. Bu rakam 2000’lerin başından bu yana sektörün gerçekleştirdiği konut üretiminin neredeyse iki katı.
2023’te gecekondu kalmayacak
Türkiye ekonomisi 400 milyar dolarlık kentsel dönüşüm hamlesiyle istikrarlı bir şekilde büyümeye devam edecek. Çarpık kentleşme ve deprem gibi afetlere karşı hazırlıklı olabilmek için kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandırılacak. Avrupa’daki gibi bina yapısı dikeyden yataya dönüştürülecek, tarihi yapılar restore edilecek, kendi konutunu yapana destek verilecek. 60 yıldır süren gecekondu sorunu kökten çözülecek. Alt ve orta gelir grubunun konut ihtiyacının karşılanmasına öncelik verilecek.
2023’te nüfusun 84 milyona ulaşması beklenirken, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara, İzmir, Antalya gibi illerde nüfus yarım milyondan fazla artacak. 45 ilin nüfusu artarken, 19 ilde azalma olacak ve 17 ilin nüfusu aynı kalacak. Bu durum, kentleşme kavramında da farklılık yaratacak. Şu anda yüzde 76.8 kentleşme oranının, yüzde 84’e çıkacağı tahmin ediliyor. Böylece kentli hane halkının yapısında da değişiklikler olacak. Bu değişiklikler gayrimenkul sektöründe de değişim ve uyumu getirecek.
Satışlar 2016’da rekor kırdı
Konut sektöründe gerçekleşen satışlar da düşmedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlara göre, konut satışları 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 arttı. Türkiye genelinde 2016 yılında 1 milyon 341 bin 453 konut el değiştirdi. Bankaların aylık faizleri yüzde l’in altına çekmesi, hükümetin sektöre yönelik teşvikleri ve esnek ödemeli kampanyalar 2016 yılında konut satışlarındaki artışta etkili oldu. 2017 yılının Ocak-Şubat ayındaki konut satışları yaklaşık 197 bin adede ulaştı.
Ayda 100 binden fazla konut satılıyor
TÜİK verilerine göre, satışların özellikle 2013’te diğer yıllara kıyasla yüksek bir artış gösterdi. Son yıllarda ortalama 1 milyon 250 bin konut satılırken, bu rakam aylık bazda ortalama 100-110 bin oluyor. Satılan her iki konuttan biri yeni konut. Kısaca, tüketicinin alım tercihlerinde yeni konutlar daha ön plana çıkıyor.
İpotekli satışlara bakıldığında ise, 2016 senesinin ilk iki ayında ipotekli konut satışları, toplam konut satışlarının yüzde 30.6’sı iken, 2017’nin aynı döneminde bu oran yüzde 37.9’a yükseldi. Yükselişte düşen faiz oranlarının ve ekonomiyi canlandırmak için yapılan kampanyaların etkili olduğunu söylemek mümkün.
Özen KUZU / Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi:”Sektör yeniden canlılık kazanacak”
2003-2017 dönemi arasında Türkiye ekonomisi üç kat büyüdü. Yapılan 3. Havalimanı, Avrasya Tüneli gibi dev projeler, sadece ekonomik değil, toplumsal ve çevresel kalkınmanın da somut kanıtları. 2003 yılında zayıf bir Türkiye vardı, şu an ise dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasında yer alıyoruz. Türkiye, 2023 yılı için inanılmaz bir vizyona sahip. İktidar, iş dünyası ve kamuoyu bu vizyonun gerçekleşmesi konusunda güçlü ve inançlı. Dünyadaki yeni trendleri takip ederek kaliteli konut üretirken, yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım yapması, döviz girdisi yaratma konusunda çabamız var. Yabancıya konut satışını yıllık 30 milyar dolara çıkarmak Türkiye için zor değil. 2023 hedeflerine ulaşmada gayrimenkul sektörünün ciddi bir oranda payı olduğunu düşünüyorum. 2023′ e kadar 13 milyon yeni konut üretimi hedefleniyor. Kuzu Grup olarak, 2023 yılında dünya genelinde iş yapan en büyük inşaat şirketleri sıralamasında ilk 20 arasına girmeyi hedefliyoruz.
Akın KARAALİ / Metal Yapı Konut Genel Müdürü: “Sektör büyük atılımlar gerçekleştirecek”
Türkiye’de inşaat sektörü uzun yıllardır hızlı bir ilerleme ve büyüme sürecinde ve dünya standartlarının üstünde çok kaliteli işler çıkartıyoruz. Ekonomik, siyasi konjonktür olumlu olduğunda ve terör olayları yaşanmadığı takdirde sektörün önümüzdeki süreçte büyük atılımlar gerçekleştireceğine inanıyorum. Büyük ölçekli altyapı yatırımları devam edecek. Dolayısıyla inşaat sektörü büyümesini ve gelişimini devam ettirecektir. Türkiye’nin 2023 hedeflerine baktığımızda, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak var. Ülkemiz bunun için yeterli potansiyele sahip. Son 10 yılda inşaat sektörü çok büyük değişim ve gelişim göstererek ülkemizin lokomotif sektörlerinden olmuştur. 2023 vizyonunda özellikle kentsel dönüşüm alanlarının yenilenmesini ve deprem riskini azaltarak düzenli mahalle yapılanmasının sağlanmasını, özellikle İstanbul’da megakent kimliğine uygun binaların yapımının devamını görmek istiyoruz.
Altan ELMAS / Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı: “Yabancı yatırımcının gündemine girdik”
3. Havaalanı, yapılması planlanan Kanal İstanbul, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Finans Merkezi, Boğaz’ın altından geçmesi planlanan tüp geçit, Avrasya Tüneli ve Galataport gibi pek çok proje gayrimenkul sektörüne can suyu oldu. Bu projelerin çevresinde de yeni ve nitelikli yaşam alanları gelişmeye devam ediyor. Ülkemizin 2023 hedefleri için özel sektörün daha fazla desteklenmesi, reformların yapılması ve yapılan reformların hızlıca uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. 2023 hedeflerine ulaşma yolundaki en büyük destek ise inşaat sektöründen geliyor. İnşaat sektörü ilerleyişini son yıllarda olduğu gibi önümüzdeki dönemde de sürdürecek. Markalı konutlarla yaşam kalitesinin artırılması ile Türkiye’de konut yatırımı yabancı yatırımcının da ilgisini artırdı ve gündemlerine girdi. Ev alan yabancılara oturum izni verilmesi, KDV düzenlenmesi hareketlilik kazandıran etkenler arasında yer aldı. Gayrimenkul Sertifikası ile konut alabilmek eskisinden çok daha erişilebilir hale gelecek. Bu finansman yöntemiyle alım gücü tabana yayılacak ve küçük tasarruf sahipleri de ev sahibi olabilecek önümüzdeki yıllarda. Diğer yandan gayrimenkul sektörünün göstermiş olduğu özverili çalışmalara hükümetimiz de her zaman destek verdi. Sektörün önünde engel olan pek çok sorun aşıldı.
H. İnanç KABADAYI / Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı: “Stratejik planımızı 2023 vizyonuna göre yapıyoruz”
Son yıllarda gayrimenkul sektörü özelinde, hükümetimiz tarafından hayata geçirilen düzenlemeler ülkemiz ekonomisine katma değer sağlıyor. Kredili satışlarda peşinatın düşürülmesi, kentsel dönüşüm süreci, yabancıya satış, KDV, damga vergisi ve tapu harçlarında yapılan düzenlemeler gayrimenkul alımı yapmak isteyenler için gerçek bir fırsat dönemini işaret ediyor. Bedeli bir milyon dolar üzerindeki gayrimenkullerin yabancıya satışı ile ilgili olarak vatandaşlık hakkı adımı ile üst gelir grubu yabancıların yatırım yapması için önemli bir sebep oluşturuldu. Bu düzenlemenin hayata geçmesi ile birlikte yabancıya satışta ciddi bir cirosal artış olacaktır. Yabancıya satış konusunda 10 milyar dolar hedef koymamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçmesi ile birlikte 2023 yılına kadar riskli yapı olarak hesaplanan yaklaşık 7 milyon konutun yenilenmesi, hem çevreye duyarlı projelerin hayat bulmasına imkân sağlayacak hem de bir deprem ülkesi olan Türkiye’nin çarpık kentleşmeden kurtularak geleceğe daha güvenli bakması sağlanacak. Hükümetimizin 2023 Vizyonunu, açıklandığı günden beri destekliyor, bu vizyon doğrultusunda hazırlanan sektör planlarını da dikkate alarak stratejik planlamalarımızı oluşturuyoruz.
Ömer Faruk ÇELİK / EYG Grup İcra Kurulu Başkanı:”Zenginlik üretimi artırır”
Eğer kişi başına milli gelir 2023 için öngörülen 20 bin dolara ulaşırsa gayrimenkul sektörünün niteliği ve niceliği de hızlı bir gelişim gösterir. İnsanlar daha üst gelir grubuna gireceği için daha donanımlı projeleri tercih eder. Daha kaliteli ve verimli projeleri seçerler. Üretim konusuna değinmek gerekirse 2002 yılından bu yana yıllık 600 bin yeni konut üretiliyordu. 2023’de ise milli gelirin artması halinde bu üretim 900 bine çıkacaktır. Ve sektör kabuk değiştirerek yeni bir ivme kazanacaktır.
Ziya YILMAZ / Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı: “Konut yüzde 140, dolar yüzde 60 kazandırdı”
Son beş yılda konut yüzde 140, dolar ise yüzde 60 kazandırdı. Son 10 yılda dolar yüzde 100 arttıysa, konutta yüzde 500 artış yaşandı. 2017’de de gayrimenkule olan talebin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Ülkemizde istikrarın devam etmesi halinde gayrimenkul sektörünün canlılığı artarak sürecektir. Devletin himayesinde, özel sektörün de katılımıyla çok daha büyük satış rakamlarına ulaşmak mümkün. Bunu, milli bir politika haline getirmek gerekiyor. Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ortak fonuyla, TOKİ ve Emlak Konut GYO’nun katılımlarıyla oluşacak büyük bir yapıyla önemli proje geliştirici şirketler güçbirliğine gidebilir. 30-40 ülkede ülkemizi tanıtan, başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’yi tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkaran lobi çalışmaları yapılsa, 3-4 yıl sonra 12-15 milyar dolarlık satış rakamları yakalanabilir. Bu para, kentsel dönüşüm için kaynak oluşturabilir. Son yıllarda konut arzı katlanmasına rağmen fiyatlar yine de artıyor. Çünkü talep arzdan canlı. İstanbul dahil ülkemizdeki konut fiyatlarının girdiği artış süreci bir süre sonra dünyadaki metropollerde bulunan konut fiyatlarıyla eşitlenecek. Türkiye gibi ülkelerde gayrimenkul fiyatlarının en diplerde seyretmesi yatırım açısından cazibeyi artırıyor.
Cansel Turgut YAZICI / Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü: “2017’de öncelik ödeme planı”
Gayrimenkul sektöründe yatırım ortamını iyileştirmek gerekli. Ciddi sektörel düzenlemelere ihtiyaç var. Bugün erişilebilir fiyatlı konut üretilemiyor, oysa ülkenin konuta ihtiyacı var. Konut fiyatlarında özellikle markalı konutlarda eskisi gibi artış beklemiyorum. Yabancılara gelince zaten çok büyük yatırım yapmıyorlar. Konut bazında bakarsak 2017 Şubat sonu itibariyle yıllık kümüle yapılan toplam konut satışının sadece yüzde 1.37’si yabancıya yapılıyor. Geçen sene bu oran yüzde 1.64’tü. Bizim için önemli evet, ama esas önemli olan iç piyasa. Dolayısıyla onların erişebileceği konutu üretebilmeliyiz. 2016’da başlamıştı, ama 2017’de artık kesin olarak “satış fiyatı” değil “ödeme planı” konuşulacak. Metrekare fiyatı 6.000 TL üzerindeki konutlarda alıcı daha temkinli olacak. Satışa yönelik cazibeli özel kampanyalar göreceğimiz bir yıl olacağını düşünüyorum. Yeni konut projeleri 2016 senesindeki kadar fazla olmayacak. Öte yandan, erişilebilir fiyatlı konutların, ikinci el konutların el değiştirmeye devam ettiğini göreceğiz.
Melih TAVUKÇUOĞLU / Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı: “Dünya standartlarında işlere imza atıyoruz”
Aile şirketlerini ikinci ve üçüncü kuşakların devralmasıyla birlikte daha eğitimli, vizyon sahibi, dünya standartlarında işlere imza atan bir sektör konumuna geldik. Sektörümüz son yıllarda özellikle sosyal alanlarından yeşil alanlara kadar A’dan Z’ye her şeyin düşünüldüğü, mimarisiyle dünyadan ödüllerle taçlandırılan, LEED gibi sertifikalarla sürdürülebilir projeler üretiyor. Sektörümüz 2023 yılında da Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olmaya odaklanmış durumda. Sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da artık sayılı müteahhitlik firmaları arasına giren şirketlerimizin gücü daha da artacaktır. Bu güç doğrultusunda, yurtdışında sadece altyapı hizmetlerinde değil, ticari bina ve konut ihtiyaçlarına cevap verecek projeler üstlenilecektir. Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörünün de katma değeri yüksek ihracata cevap verebilmesi, markalaşma sorununu çözmeye odaklanması gerekiyor. Konut ihtiyacı ve gayrimenkulün halen en değerli yatırım araçlarından biri olarak değerlendirilmesi, konut üretim hedeflerimizi de hız azaltmadan devam ettireceğimiz anlamına geliyor.