Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne bazı inşaat sektörü temsilcilerinden gelen eleştirilere yanıt veri. Özhaseki, “Bizim imarı disipline etmek dışında hiçbir amacımız yok. Hoyratça, haksızca kullanılan, istismara sebebiyet veren, imar çarpıklığı ve düzensizliğinin önüne geçecek bir disiplin mekanizması bizim getirdiğimiz. Hiçbir hak kaybı yok.” dedi.
Yönetmeliğin süresi 4 kez uzatıldı
Bakan Özhaseki, bazı basın yayın organlarında yer alan sektör temsilcilerinin “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği”ne ilişkin eleştirileriyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Mevcut yönetmeliğin 2013’te çıkarıldığını, talepler üzerine süresi dört kez uzatıldığını belirten Özhaseki, bütün belediye başkanları ve sektörün ileri gelenleriyle yaptıkları görüşmeler neticesinde yönetmelik değişikliğine gittiklerini hatırlattı.
Tek tip bir yönetmelik çıkarmamak adına imarın anayasası olarak gördükleri kuralları bakanlık olarak belirlediklerinin altını çizen Özhaseki, şehirlerin coğrafi iklimlerine göre değişebilecek kuralları ise belediyelerin kendilerinin belirlediğini aktardı.
“Her şehrin imar yönetmeliği ayrı olsun diye bir karar aldık” diyen Özhaseki, bu kararın da olumlu bir karşılık bulduğunu bildirdi.
Yönetmeliği yaparken herkesten görüş alındı
Özhaseki, 30 büyükşehir belediyesine tek tek yazı yazarak imar yönetmeliğiyle ilgili teklif istediklerine söyledi. Bakan Özhaseki, “Gerek müteahhitler, gerek mimarlar grubu, gerekse 50’ye yakın sektör temsilcileriyle yaptığımız toplantılar neticesinde birtakım kurallarda hemfikir olduk. Oy birliğiyle bunu gerçekleştirdik. Başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerimiz olmak üzere birçok belediye buna katkı sundu. Çünkü kendi şehirleriyle ilgili yaşanan sıkıntıları onlar biliyorlar.” ifadesini kullandı.
İstismarların önüne geçmek için yönetmelik şart
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne neden ihtiyaç duyulduğu konusunda ise Bakan Özhaseki, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu konuda müthiş istismarlar var. Bu istismarların önüne geçmek lazım. 100 metrekarelik bir ev yapma hakkı olan birisi bizim yönetmeliklerden kaynaklanan birtakım boşluklardan istifade ederek bunu 250 metrekareye kadar çıkarabiliyordu. Mesela bu 100 metrekarelik evin içerisine 50 metrekarelik bir mescit çiziyordu. Bu, imardan sayılmıyordu. Evin içerisinde mescit olur mu? Olmaz. Ben hiçbir evin içerisinde özel bir mescit görmedim. 50-60 metrekarelik balkonlar çiziyorlardı. 50-60 metrekarelik balkon olur mu? Olmaz. Daha sonra kapatmaya hazır hale getiriyorlardı. Kış bahçeleri dediğimiz bahçeler icat ediyorlardı. Bunları böyle böyle istismar ettiler ki bunun tadı kaçmıştı. Büyük bir haksızlığa dönüşmüştü. Haksızlıkların getirdiği de müthiş bir adaletsiz ortam doğmuştu. Rekabet doğru bir şey ama çok adaletsiz bir ortam doğmuştu. Bütün bu istismarların ve haksızlıkların önüne geçebilmek için bizim bunu yapmamız gerekiyordu.”
İmar hırsızlığı sözleri çarpıtıldı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, kamu yararını gözeterek ve imara çekidüzen vermek adına yönetmeliği çıkardıklarını vurgulayarak, “Geçenlerde bu konuyla ilgili birkaç beyanatım oldu. Konuyu başka yere çektiler. Kastım şu, şehirlerin imarları artık denetimsiz ve bu boşluklardan kaynaklanarak birçok kötülüğe kapı açılıyor. İnsanların adalet duyguları sarsılıyor ve birçok dedikoduya da sebebiyet veriliyor. Belediye başkanı arkadaşlarımız da haksız yere eleştirilere maruz kalıyorlar.” diye konuştu.
Yönetmelik belediyelerin oluru ile çıkarıldı
Bazı yapılarda bahçeye açılan zemin katların ticari alana çevrildiğine değinen Özhaseki, bu durumun da haksızlığa sebebiyet verdiğini belirtti. İmardaki çarpıklıklar ve haksızlıkların önüne geçmek için uzun süren çalışmaların yapıldığına dikkati çeken Özhaseki, bu çalışmalar sonucunda büyükşehir ve ilçe belediyelerinin teklifleri ile yönetmeliğin çıkarıldığını bildirdi.
“Sektör temsilcileri ile yeniden bir araya geleceğiz”
Burada bazı grupların rahatsız olduğunu görmenin kendilerini üzdüğünü aktaran Özhaseki, “Çünkü onlar da geldiler, fikirlerini aldık, onları da dinledik. Gazetelere yansıyan eleştirilere baktığımız zaman bir kısmında yanlış anlamaların olduğunu, bir kısmını iyi okumadıklarını, bir kısmının da bilgi sahibi olmadıklarını gördük. Keşke gazetelerle bunu paylaşmasalardı, gelseler tek tek, yüz yüze bunları anlatsaydık.” dedi.
“Amacımız sektörle polemiğe girmek değil”
Hazırlanan yönetmelikte vatandaşın lehine ve hayatını kolaylaştırabilecek her türlü hükmü getirdiklerini belirten Bakan Özhaseki, şu görüşlere yer verdi:
“Arkadaşların eleştirilerini tek tek dikkate aldık. Bunu söyleyen sektör temsilcilerini çağırıp bunu anlatacağız. Bizim amacımız onlarla kavga etmek ve polemiğe girmek değil, en azından bizim yaptıklarımızı anlasınlar istiyoruz. Çağırıp onlara anlattığımız zaman bize hak vereceklerdir. Onların bir iki tane ciddi talepleri var. Birisi mesela ruhsat alıp işe başlamışlar, binalar yapılırken mahkemelerden iptaller çıkmış. Bir hak kaybı olduğundan bahsediyorlar, doğru. Bu konu yönetmelikle düzenlenebilecek bir şey değil. Bu konuyu ben Bakanlar Kurulunda izah ettim, haklı görüldü, bir kanun meselesi ve onların haklarını koruyacak şekilde kanun çıkacak yakında. Bu yönetmelik sanki o tür taleplerine cevap vermiyor gibi görüyorlar ama öyle değil.”
“İnşaat sektörünü coşturacak tedbirleri aldık”
Yatırımların önünün kesileceği yönündeki eleştirilere karşılık Bakan Özhaseki, şunları aktardı:
“İnşaat sektörünün önünün açılabilmesi için bizim hazırladığımız 10 maddelik bir eylem planı raporu var. Bakanlar Kurulunda bunu sunduk. İnşaat sektörünü coşturacak, hızlandıracak bütün tedbirleri aldık, yakında bunun kanunları da çıkacak. Şu anda bizim imarı disipline etmek dışında hiçbir amacımız yok. Hoyratça, haksızca kullanılan, istismara sebebiyet veren, imar çarpıklığı ve düzensizliğinin önüne bir disiplin mekanizması bizim getirdiğimiz. Hiçbir hak kaybı yok. Böyle bir şey söylemek doğru değil. Bir yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Biz arkadaşlarımızı yeniden davet ederiz. Orada tek tek bu konuları anlatırız kendilerine, haklı talepleri varsa zaten getirir koyarız. Burada biz haklı taleplerin önünü kesmek için oturmadık, bu işleri kimseye eziyet olsun diye de yapmıyoruz.”
Yatay yapılaşmaya teşvik
Dikey yapılaşmanın önüne geçmek için de gayret ettiklerine işaret eden Özhaseki, taban alanda daha yaygın bir şekilde kullanabilecekleri ortam sağlamak için de hükümler yazdıklarını, bunları önümüzdeki günlerde tek tek anlatacaklarını söyledi.
Sınırsız kullanım hakkı hiç bir yerde yok
Bakan Özhaseki, imarda sınırsız şekilde kullanım hakkının dünyanın hiçbir yerinde verilemeyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Onun disipline edilmesi lazım. İmarda yüz metrelik hakkını 250-300’e çıkaracak şekilde bunu kullanamazsınız. Bunu yönetmelikte yapamazsınız, yapıldığı zaman da dışarıda gördüğümüz imar sıkıntıları ortaya çıkar. Yüzde 30’luk sınırlama hakkı geldi, tartışma en çok oradan çıkıyor. Onlarla bir kere daha görüşeceğiz.”