Gayrimenkul sektöründe balon söylentileri devam ede dursun, Türkiye’nin konut ihtiyacı uzun yıllar devam edecek. 2023 yılına kadar sadece nüfus artışına paralel olarak 1,2 milyon yeni konut gerekiyor. Yılda 500 bin konutun kentsel dönüşümle yenilenmesini de buna ekleyince 2023’e kadar inşa edilmesi gereken konut sayısı yaklaşık 4 milyonu buluyor. Bir başka rakamsa, hane başına düşen kişi sayısındaki azalış. Batılı yaşam tarzıyla birlikte hane başına düşen kişi sayısında azalmalar oluyor. Bu da yeni konut ihtiyacı demek.
Türkiye’nin konut sektörü her geçen yıl büyüyor
Konut sektörü, hem ekonomik durgunlukla, hem söylentilerle, hem döviz-enflasyon ve faizlerin aşırı yükselmesiyle, hem de artan maliyetlerle uğraşırken, büyümeyi de sürdürüyor.
Sadece Türkiye’de değil, dünyada krizlerle dolu 10 yılı geride bırakıyoruz. 2008 yılında başlayan küresel ekonomik kriz, Arap baharı ve Suriye olayları, Rusya ve ABD ile gerginlik, yanı başımızda türeyen DAEŞ… Ülkemizde yaşanan terör olayları, siyasi krizler ve darbe süreçlerine rağmen inşaatın ibresi hep yukarıda.
TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan’ın verdiği bilgilere göre son 10 yılda Türkiye’de üretilen konut sayısı yaklaşık 6.5 milyon. 2007 yılında “Yapı Kullanma İzni” alan konut sayısı 326 bin iken, 2017 yılı sonu itibariyle yaklaşık 750 bin civarlarında. 2007 yılında “Yapı Ruhsatı” izni alan konut sayısı 585 bin iken, 10 yıl sonra bu rakam 2017 yılında 1 milyon 106 bine ulaşmış durumda.
Aynı büyüme konut satışlarında da görülüyor. 2007 yılında yıllık yaklaşık 400 bin konut satılırken, 2016’da bu rakam 1 milyon 341 bin olmuştu. 2017’deyse satılan konut sayısının 1 milyon 350 bini aşması bekleniyor.
Bütün bunlar son 10 yılda yaşandı.
Yani onca krize rağmen konut sektörü büyüdü.
Türkiye’nin konut ihtiyacı bitmez
Türkiye’de konut talebini belirleyen önemli dinamiklerden biri hiç şüphesiz demografik yapı. Bugün itibariyle yaklaşık 80 milyon olan Türkiye’nin nüfusu, 2023 yılında 84,5 milyona çıkacak. Yani Türkiye’nin nüfusu 5 yılda, yaklaşık 4,5 milyon kişi artacak. Türkiye’de şuanda ortalama hane halkı sayısı 3,5. Yani kaba bir hesapla sadece artacak nüfusu barındırmak için önümüzdeki 5 senede 1,3 milyon yeni konut inşa etmeliyiz.
Üstelik ortalama hane halkı sayısı olan 3,5 kişi, her geçen gün küçülüyor.
1960 yılında 5,68 olan hane halkı büyüklüğü, 2011 yılında 3,8’e, 2016 yılında da 3,5’e düşmüş. Bu eğilimde yaşanacak 0,1 puanlık azalma yaklaşık 700 bin yeni konut gerekliliği anlamına geliyor.
Bir de kentsel dönüşüm süreci var. Hükümet ardı ardına kentsel dönüşüm süreçlerini hızlandıracak adımlar atıyor. Hedef yaklaşık 7,5 milyon konutun, 15 yılda dönüştürülmesi. Bunun için yılda 500 bin yeni konut inşa edilecek. 5 yıllık sürçte elde ettiğimiz diğer rakamlara kentsel dönüşümü de ekleyince 2023’e kadar inşa edilmesi gereken konut sayısı 4 milyona çıkıyor.
Konut sektörünün bu ihtiyacı karşılayabilmesi için büyümesini sürdürmesi gerekiyor.
Konutta balon var mı?
Konutta belli bölge ve projelerde fiyat şişkinliği yok denilemez. Konut fiyatlarında şişkinlik vardı. Ancak bu fiyat şişkinliği son 2 yılda yaşanan enflasyonla alındı denilebilir. Çünkü özellikle yeni konut fiyatlarındaki artış oldukça sınırlı oldu. Ancak “konutta balon var” demek, biraz abartılı bir yaklaşım olur. Unutmayın ki bu söylentilerin çıktığı yıllarda Türkiye’de konut satış rekorları kırıldı. Darbe girişiminin etkisine rağmen 2016’da 1 milyon 341 bin konut satıldı. Bu sene bu rakam da yüksek ihtimalle geçilecek. Konutta balon söylentileri, biraz Bitcoin batacak söylentilerine benziyor. Batacak denilen Bitcoin yatırımcılarını zengin ediyor. Konutta bu kadar yüksek bir artış olmasa da 10 sene önce gayrimenkul alan kim şu an fakir?
Konutta balon yok. Olmayacak da. Çünkü bir-iki-üç-beş kişinin yönlendirdiği bir nevi borsadan bahsetmiyoruz. Yüz binlerce müteahhit, binlerce markalı konut firması ve milyonlarca mal sahibinden bahsediyoruz. Lokal olarak fiyatlarda şişme yaşansa da uzun vadede dengesini bulmak zorunda.
Ev almak mantıklı mı?
Bu soruya verilecek olan genel cevap şuan için “Evet”. Ancak doğru lokasyonda, gerçekten değerinin altında bulduğunuzda. Yani belki uzun vadede herkes kazanacak ancak herkesten daha fazla kazanacak olanlar, alırken ucuza alabilenler. olacak. Unutmayın ki insanlarda barınma ihtiyacı bitmedikçe, Türkiye’nin konut ihtiyacı da bitmeyecek.
Bir Yorum Yazın