Kültür endüstrisi modern toplulukların temel problemleri arasında yer alan bir durumdur. Sanayi devrimi sonrası oluşan kültür endüstrisi nedir? Bu kültürün etkileri nelerdir?
Kültürün oluşmasında ilk koşul toplumlar oluyor. Bir arada yaşayan insanların hayatları, becerileri, gelenek ve görenekleri, coğrafi konumları ve birikimleri, kültürün yapı taşını oluşturuyor. Kültürün aktarılması, nesilden nesile devam etmesi onu ayakta tutan şey oluyor. Kültürün oluşmasına sebep olan unsurlar ise; dil, din, gelenek-görenek, sanat ve dünya görüşü sayılabiliyor.
Kültür sözcüğü Latince “cultura”dan geliyor. Cultura, inşa etmek, işlemek, süslemek, bakmak anlamlarına gelen Colere’den türetilmiş. Türkçe’nin batı dilleri etkisine girmesinden önce kullanılan hars sözcüğü ise Arapçadan geliyor ve “tarla sürmek” anlamını taşıyor. Her iki kelimenin de tarımla ilgili olmasından kaynaklanıyor olsa gerek, 20. yüzyıl’da Türk Dil Kurumu tarafından uygun görülen ekin sözcüğü, bu yabancı kökenli kelimelere alternatif olarak öneriliyor.
Kültürümüz değişiyor mu
Endüstrileşme yalnızca fiziksel olarak değil toplumsal olarak da karşımıza çıkan bir değişim haline geliyor. Bu değişimden kültür de büyük oran da etkileniyor. “Kültür Endüstrisi” kavramı ilk olarak Frankfurt Okulu kurucularından Adorno ve Horkheimer tarafından ortaya atılmış. Bu kavram temelde insanların ürettiği bir kültür değil kültürün ürettiği bir insan olarak oluşturulmuş.
Kültür endüstrisi ile var olan kültürde artık toplulukların rolünün giderek azaldığı, bu azalma ile oluşan yeni kültürde ise insanların oluşturduğu bir kültür değil kültürün oluşturduğu insanlarla karşılaşılıyor. Endüstrileşen dünya ile birlikte kültür endüstrileşiyor, bu değişim ile birlikte aynılaşma ortaya çıkıyor. Bu değişim ise karşımıza bireyler ürünler gibi metalaşıyor ve özgürlüklerini kaybediyor.
Kültür endüstrisi hedef kitleye ne empoze ediyor
Kültür endüstrisi ile topluluklara farklı sıfatlarla yeni hedefler oluşturuluyor. Bu hedefler topluluklara endüstriyel metalarla veriliyor, yani bu metalar toplumun yeni hedefleri için araç olarak kullanılıyor. Endüstrinin metaları özgünlük ve içeriklerine göre değil, piyasadaki değerlerine göre yönetiliyor. Toplum kültür endüstrisinin metaları aracılığıyla ait oldukları statü grubuna göre tüketim biçimleri belirleniyor. Bu sayede ekonomi, tüketicide tüketime yönelik yanlış ihtiyaçlar ortaya çıkarıyor.
Kültür endüstrisinin toplulukları hedef alırken önceliği çocuklar oluyor. Çocukların karşılarına takip ettikleri herhangi bir izlencenin reklamları çıkıyor. Bu reklamlar ile çocukların ihtiyaçları şekillenmeye başlıyor. Hedeflerin başında her ne kadar çocuklar olsa da bu durum yalnızca çocuklarla sınırlı değil. Herhangi bir toplumda yaşayan herhangi biri bu reklamların odağında olabiliyor. Buna örnek olarak Marvel serisi verilebilir. Önce çizgi roman olan bu serinin filmlere dönüşmesi, çizgi film olarak çocuklara sunulması, film karakterlerin herhangi bir obje üzerine tab edilerek satılması, karakterlerin oyuncaklar halinde satılması kültür endüstrisinin örnekleri olarak verilebilir.
Kültür Endüstrisi konusunda yapılmış farklı çalışmalar olmasına karşın mevcut durumda en yetkin olanlardan biri “Küresel Kültür Endüstrisi Soruşturması” olduğu biliniyor.
Bir Yorum Yazın