İstanbul’da satılık kaç daire var? Bu sorunun cevabı belki de İstanbul’da neden konut fiyatlarının artmadığının cevabı. Sahibinden’e göre İstanbul’da satılık konut sayısı 175 bin. Üstelik bu rakama markalı konutların henüz satılmamış daireleri dahil değil. O dairelerin de 100 bine yakın olduğu tahmin ediliyor. Bu da her 20 konuttan biri “satılık” anlamına geliyor.
İstanbul’da satılık kaç daire var?
İstanbul’da yaklaşık 5,5 milyon konut var. Bunun yaklaşık 700 bini markalı konut projelerine ait daireler. Bütün dairelerin ise yaklaşık 275 bini satılık.
Arzın fazlalığına, yüksek faiz de eklenince konut fiyatları artmıyor, artamıyor. Fiyatların artmaması da en azından yatırımcı tarafının konut sektöründen uzak durmasına neden oluyor.
Hiç konut yapılmasa da konut stoku 5 yılda bitmez
Yatırımcının sektörden uzak durması, konutların daha çok oturum amacıyla alınmasına neden oluyor. Bu durumda stoktaki 275 bin dairenin satılabilmesi için 15 milyon nüfusa sahip İstanbul’a en az 750 bin kişi daha gerekli. İstanbul’da nüfus artış hızı yüzde 1’lerde. Yani yılda yaklaşık 150 bin. Bu şu anlama geliyor; “Bundan sonra hiç konut yapılmasa bile mevcut konut stoklarının erimesi en az 5 yıl sürer”.
Sektörün umudu yatırımcı ve yabancılar
“Hiç konut yapılmasa” çok havada duran bir öneri. Çünkü sektör üretimle ayakta duruyor. Aksine her yıl bir önceki yıldan daha fazla üretim yapılıyor. Bu da sektörün “oturum amaçlı daire alan” vatandaşlarla ayakta durmasının oldukça zor olduğunu gösteriyor.
Peki sektör ne yapacak? Nasıl ayakta duracak?
Öncelikle Türkiye’de ev sahipliği oranının yüzde 65 civarında olduğunu söylemekte fayda var. Bu rakam, son 15 yılda sektördeki aşırı hareketliliğe rağmen çok değişmedi. Yüzde 62-65 arasında oynadı. Geri kalan yüzde 35’in de bir kısmı daire kendisine ait olmasa da ailesine ait bir evde yaşıyor, bir kısmı lojmanlarda kalıyor. Yani kiracı olup da ev satın alma potansiyeli olanların oranı yüzde 20’lerde. Bu kişilerin de maalesef büyük çoğunluğunun maddi açıdan böyle bir imkanı yok.
Yani sektör “oturum” amaçlı konut ürettiği sürece bu darboğazdan çıkması imkansız.
Sektörün yapması gereken iki şey var; birincisi yatırımcıyı çekmek. Bunun için 365 gün indirim kampanyalarından vazgeçilmeli ve gerçek indirim kısa süreliğine uygulanmalı. Bugün sektörde yapılan çok sayıda indirim, düşük faizli evler vs. gerçekte bir indirim değeri taşımıyor. Bu tarz kampanyalar en hafif deyimiyle “yatırımcıyı hafife almak” anlamına geliyor. Yatırımcı bu kampanyalara kanmıyor. Gerçekten fırsat olduğunu düşündüğü kampanyaları ise kaçırmıyor.
Bir diğer çıkış noktası ise yabancılara konut satışı. Bu sadece konut satışı anlamına gelmiyor. Yabancıların konut alması, yılın belli dönemlerinde burada yaşaması, burada tüketmesi, burada giyinmesi, kısacası yıllarca ülkemize para kazandırması anlamına geliyor. Sadece sektörün değil, Türkiye’nin geleceği açısından da yabancılara konut satışı büyük önem taşıyor.
Kısaca toparlayacak olursak;
- Konut projeleri fiyatlarını artırabilmeli (Ekonomik gücü tamamen yaptığını satmaya dönük firmalar bunu başaramaz)
- Fiyatlar çeşitli bahanelerle sürekli düşürülmemeli
- Sadece birkaç hafta gibi kısa zaman dilimlerinde “gerçek” kampanyalar düzenlenmeli
- Yurt dışı fuarlara katılmalı, yurt dışında tanıtım yapılmalı
- Yabancılara satışlar artırılmalı
Bir Yorum Yazın