Bilim kurgu, sinemanın en sevilen türlerinden biri sayılıyor. Vizyoner olarak kabul edilen her yönetmen en az bir bilim kurgu filmi çekiyor. Kubrick, Tarkovsky, Cristopher Nolan, Ridley Scott, Steven Spielberg bu isimlerden sadece bir kaçı. Ayrıca bilim kurgu filmleri sinemaya yeni bağlamlar kazandırarak hem seyircilerin hem de gelecek film yapımcılarının bakış açılarını genişletiyor. Biz de bu türü sizler için inceleyelim ve zamanın ötesinde kabul ettiğimiz bilim kurgu filmlerini sizinle sıralayalım istedik. İşte karşınızda en iyi bilim kurgu filmleri.
Contact – Mesaj / Yön: Robert Zemeckis
Contact, ünlü bilim insanı Carl Sagan’ın aynı adlı romanından uyarlanmış olup, başrollerinde Jodie Foster ve Matthew McConaughey oynamaktadır. Film, uzaydan gelen radyo dalgalarını inceleyen bir bilim insanı olan Dr. Ellie’nin uzaydan bir mesaj almasıyla başlar. Bu mesajın söyledikleri, dünya dışı yaşamın ilk belirtisi olacaktır. Uzaydan gelen mesajın, toplumun farklı kesimlerinde yarattığı etkiler üzerine odaklanan film, bilim ve dinin karşı karşıya gelmesini merkezinde taşır.
The Thing – Şey / Yön: John Carpenter
Bilim kurgu ve korkunun en güzide karışımlarından biri olan The Thing, zamanının ötesindeki efektleriyle bugün bile insanın ağzını açık bırakır. Kuzey kutbundaki bir araştırma tesisi, yıllardır buzlar arasında saklı kalmış bir uzaylı yaşamını ortaya çıkarır. Bu uzaylının niyeti ise hiç de dostça değildir. Kullandığı pratik efektler ile korkutucu görseller sunan film, damarlarınızdaki kanın donmasına sebep olacak.
Metropolis / Yön: Fritz Lang
Metropolis, en iyi bilim kurgu filmleri listemizin en eski filmi, kendisi 1927 yılında çekilmiş. Hatta sessiz bir film. Buna rağmen Metropolis, sinema tarihine adını büyük harflerle yazdırarak gelecek nesillere ilham kaynağı olmuş bir filmdir. Döneminin en pahalı filmlerinden biri sayılan Metropolis, daha önce görülmemiş bir şehir atmosferi yaratmıştır. Yeraltında makinelerle yaşayan alt sınıf ve yukarıda konforlu bir yaşam düren üst sınıf arasındaki uzlaşma, bilim kurgusal bir aşk hikayesiyle anlatılır.
Equilibrium – İsyan / Kurt Wimmer
Başrollerinde Christian Bale ve Sean Bean’in oynadığı Equilibrium, distopik bir bilim kurgu filmidir. 3. Dünya Savaşından sonra başa gelmiş baskıcı düzen, insanlara umut verecek her şeyi yasaklamıştır. Daha iyi sonuç alabilmek için insanların duygularının da kontrol edildiği toplumda, John Preston adındaki bir celladın yaşadıkları anlatılır.
Interstellar – Yıldızlararası / Yön: Christopher Nolan
Interstellar, ruhunda geçmişin pek çok bilim kurgu filmini barındıran bir yapım. Bunlar içerisinde en ön plana çıkan tabii ki de 2001: A Space Odyssey. Keza Nolan da, çocukluğunda izlediği 2001 filminin onu ne kadar etkilediğinden sürekli olarak bahseder. Ancak Nolan, her filminde yaptığı bu filmine de kendi dokunuşlarını çok başarılı bir şekilde kullandı ve son on yılın en başarılı filmlerinden birini ortaya çıkarttı.
Alien – Yaratık / Yön: Ridley Scott
Şunu hep birlikte kabul edelim ki, bugün bile Xenomorph’u gördüğümüz de tüylerimiz diken diken oluyor. En azından benim oluyor. Alien filmi, baş tasarımcı olarak H. R. Giger’ı seçmeseydi belki de bugün sahip olduğu başarıyı yakalayamayacaktı. Ancak Giger’ın tasarımları, özellikle de Xenomorph tasarımı kabuslarımızda bile göremeyeceğimiz bir dehşet atmosferi yaratıyor. Bununla birlikte Ridley Scott’ın kurduğu evren ve yarattığı korku atmosferi, sonrasında gelen pek çoklarına ilham kaynağı olmayı başardı.
Arrival – Geliş / Yön: Denis Villeneuve
Yaşadığımız dönemin en başarılı bilim kurgu yönetmeni kim diye sorarsanız hiç düşünmeden Denis Villeneuve derim. Eminim ki benimle birlikte bunu kabullenecek pek çok kişi de var. Arrival, hiç şüphesiz ki “Contact” filminden esinlenmiş bir eser. Ancak seyirciye sunduğu görsellik, müzik ve hikaye ile selefinin çok daha ötesine geçerek buradaki yerini almayı başardı. Karakterler, uzaylıların dilini anlamaya çalıştıkça seyirci olarak biz de filmin dilini anlamaya çalıştık. En sonunda uzaylı dili, ana karakteri nasıl değiştirdiyse, bu film de bizleri değiştirmeyi başardı.
The Dark City – Karanlık Şehir / Yön: Alex Proyas
“Yaşadığımız şeyler, ne kadar bizim kontrolümüzde?” sorusunu bizlere sordurtan bir film The Dark City. Hafızasını kaybetmiş bir adam, bir gün bir otel odasında uyanır ve hiç hatırlamadığı bazı cinayetleri işlemekle suçlanır. Daha sonrasında olaylar, insan beynini kontrol eden canlılara kadar uzanır. The Dark City, Matrix’in anlatmaya çalıştığı şeyleri daha farklı bir düzlemde anlatan bir film. Biz kendisini genelde Matrix’İn gölgesinde kalmış gibi hissediyoruz ama kesinlikle Matrix’ten çok daha başarılı bir film olduğunu kabul etmeliyiz.
Solaris / Yön: Andrey Tarkovsky
Solaris, ismini daha önce “En İyi Bilim Kurgu Kitapları” yazımızda da geçirmiştik. Kendisi, Stanislaw Lem’in kült eserinden uyarlanmış bir film. Bilince sahip gezegenler, bilimsel araştırmalar, geçmişin ağırlığı gibi temalar dikkatiniz çekiyorsa kesinlikle Solaris’e bir göz atın. İlk olarak Tarkovsky tarafından beyaz perdeye uyarlanan hikaye, 2002’de Soderbergh tarafından bir kez daha filme çekildi. Aynı hikayeyi iki farklı yönetmenin yorumlaması nasıl oluyor görmek için ideal bir seçenek.
Children of Men – Son Umut / Yön: Alfonso Cuaron
Cuaron, ne kadar başarılı bir sinemacı olduğunu dünyaya duyurmak için bu filmi çekmiş gibi bir izlenim doğuyor insanın içinde. 2027 yılı, insanlık anlam verilemeyen bir şekilde üreyememekte, siyasi dengeler bozulmakta ve tüm bunların ortasında, mülteciler arasında doğan son bir umut ışığı… Bilim kurgu, çok uzak yıllardan seslenerek, günümüz dünyasıyla ilgili çok yerinde mesajlar vermeye devam ediyor. Cuaron da ne kadar iyi bir yönetmen olduğunu bizlere gösteriyor.
Thirteen Floor – 13. Kat / Yön: Josef Rusnak
“Gerçekliği sorgula, nedeni sorgula, kendini sorgula.” Thirteenth Floor, bilim kurgunun kullanmayı en çok sevdiği unsurlardan biri olan “Simülasyon”u alıyor ve ondan çok başarılı bir hikaye yaratıyor. Bu süreçte hem karakterler yaşadıkları olayları sorguluyor, hem de izleyiciler izledikleri şeyleri.
Stalker – İz Sürücü / Yön: Andrey Tarkovsky
Rus bilim kurgusu, bugüne kadar üretilmiş en yaratıcı ve eleştirel şey olabilir. Strugatski Kardeşlerin “Uzayda Piknik” adlı romanından uyarlanan film bunun en belirgin örneklerinden biri. Strugatski’lerin hikayesi ve Tarkovsky’nin görsel gücü ortaya bir sanat eseri çıkarıyor. Uzaylıların geride bıraktığı çöplerle dolu olan bir bölgede yağmacılık yapan bir ekibi anlatan film, yarattığı atmosfer ve görseller ile aklınızdan hiç çıkmayacak.
Ghost in The Shell – Kabuktaki Hayalet / Yön: Mamoru Oshii
Hayır, 2017 yapımı filmden bahsetmiyoruz. 1995 yapımı animasyondan bahsediyoruz. Genelde en iyi bilim kurgu filmleri denince akla gelen bir örnek değil. Ancak Ghost in the Shell, bugüne kadar yazılmış en vurucu bilim kurgulardan biri. Bir android polisin yaptığı soruşturmayı ve bu süreçte yaşadığı varoluşsal sorgulamaları, Japon bir yönetmenin gözünden izliyoruz. Animasyon olması ise, yaratıcılık olarak hiç ulaşılamayacak noktalara ulaşılabilmesini sağlamış. Hele de o giriş müziği… Her duyduğumuzda tüylerimiz diken diken oluyor. (Bu film olmasaydı, Matrix diye bir film de olmazdı.)
2001: A Space Odyssey – 2001: Bir Uzay Macerası / Yön: Stanley Kubrick
Kubrick… Sinemanın deha adamı… 2001: A Space Odyssey, döneminin çok ötesinde bir eser. 1968 yapımı film, bizleri uzayın ve sinemanın derinliklerine götürüyor. Anlattığı hikaye belki de hi kimse tarafından tam olarak anlaşılamıyor olabilir, zaten güzelliği de burada. 2001, kum havuzu gibi bir film. izleyici ne hayal ediyorsa ona evriliyor. Hayal gücü kadar geniş bir film diyebiliriz belki de. Ve bundan sonra çekilmiş her uzay filmi, buradan bir şeyler alarak ilerlemeyi sürdürmekte.
Blade Runner – Bıçak Sırtı / Yön: Ridley Scott
“Siz insanların hayal bile edemeyeceği şeyler gördüm. Orion’un omuzlarında yanan savaş gemileri… Tannhauser kapısının yakınlarında, karanlıkta parıldayan C ışınlarını seyrettim. Tüm bu anlar, zaman içinde kaybolacak, tıpkı yağmurdaki gözyaşları gibi.”
Fazla söze gerek yok, bu filmi açın ve izleyin. Sonrasında Denis Villeneuve’nin çektiği devam filmi olan Blade Runner 2049‘u da izleyin. Hikaye anlatıcılığının doruğa ulaştığı anlara tanık olun.
İşte bizim en iyi bilim kurgu filmleri listemiz bu şekilde. Sizlerin de bu listede olması gerektiğini düşündüğünüz filmler var mı? Varsa neler? Yorum kısmında paylaşırsanız seviniriz.
Bir Yorum Yazın