Türkiye genelinde 2018 yılında 1,3 milyon konut satıldı. Bu rakamlara göre 2018 yılı, dövizde yaşanan dalgalanmalara, birçok projede inşaatların durmasına, faizlerdeki aşırı yükselişe rağmen tüm zamanların en fazla konut satılan 2. yılı oldu. Şimdi çok sayıda kişiden gelen soru şu; bu evleri kim alıyor? TÜİK verileri inandırıcı mı? Türkiye’de herkesin ağzında dolaşan kriz söylemi gerçekçi değil mi? İşte sizin için bu soruların cevaplarını araştırdık.
TÜİK’in konut satış istatistikleri gerçekçi mi?
Birçok kişinin, özellikle hükümet muhaliflerinin aklına takılan temel soru şu; TÜİK istatistikler güvenilir mi? TÜİK’in konut satış istatistikleri gerçekçi mi? İnsanların aklına bu sorunun takılması gayet normal. Eylül ayı enflasyon verilerinin son 15 yılının rekorunu kırdığının açıklanmasının ardından TÜİK Başkan Yardımcısı Enver Taşlı görevden alınmıştı. Yani bir anlamda konut satış istatistiklerinin düşük çıkması da benzer bir sonuç doğurabilirdi.
Biz de bu amaçla TÜİK verilerinde herhangi bir sapma olup olmadığını araştırdık. Öncelikle TÜİK verileri kendi içinde tutarlı. Bu nedenle matematiksel bir hesaplama hatası yok.
İkinci olarak TÜİK bu verileri kendisi hesaplamıyor. Doğrudan tapu dairelerinden gelen işlem sayısı bilgisini sisteme giriyor ve ortaya bir sonuç çıkıyor.
Burada kayda değer bir hatanın yapılmış olması, ilgili daire tarafından fark edilebilir çünkü TÜİK’in ilçe ilçe verileri halkın bilgisi ve kullanımına açık.
Burada da rakam şişirilmesi çok kolay değil. Peki nasıl oldu da böyle bir satış yapılabildi?
Konut satışları nasıl yükseldi?
Konut satış istatistiklerine ay ay baktığımızda, 2017’yle arada büyük bir uçurumun olmadığı görülüyor. Hatta gerçekten ekonomik sorunların ve belirsizliklerin zirveye çıktığı bir kaç aylık dönemde konut satışları düşmese, rekor gelebilirdi de.
Ancak tüm bunlara rağmen sektörü asıl kurtaran hükümetin attığı adımlar oldu.
Kampanyalar etkili oldu
Konut kredisi faizlerinde yaşanan aşırı yükseliş, kampanyalara ilgili artırdı. Birçok firma kendi bünyesinde düşük faizli veya faizsiz kampanyalar düzenledi. Elinde dolar olan ve kısa sürede TL cinsinden orasını katlayanlar bu kampanyalara ilgi gösterdi.
Peşin parası olanlar sektörün içinde bulunduğu dar boğazdan yararlanıp çok büyük indirimlerden yararlandılar.
Sonuçta konut satışlarının düşmesi engellendi.
Yabancılara satışlar arttı
Konut satışlarında yabancıların rolü de yükseldi. Özellikle dövizde yaşanan artışı değerlendirmek isteyen yabancılar, aralarını yüksek kurdan TL’ye çevirip konut almayı tercih etti. Son aylarda yabancılara konut satışı yüzde yüzden daha fazla arttı.
Bu evleri kim alıyor?
Enflasyon yüksek. Dövizdeki belirsizlik sürüyor. Konut kredisi faizleri ise neredeyse 2 puan civarında. Peki o zaman bu evleri kim alıyor?
1- Faiz avantajından yararlanmak isteyenler. Bugün bankaların mevduata verdiği faiz, konut kredisi faizlerinden çok daha yüksek. İnsanlar bunu avantaja dönüştürüyor ve neredeyse faiz ödemeden konutu az bir peşinatla alıyor.
2- Bazı müteahhit şirketler kendi konutlarını kendisi alıyor. Bankadan kredi kullanmakta zorlanan veya yüksek faizle kredi almak zorunda kalan bazı firmalar, kendi alt gruplarına krediyle konut satışı yapıyorlar ve böylece nakit sorunlarını çözmüş oluyorlar. Bu tarz satışlar da görünen konut satış istatistiklerini etkiliyor.
3- Yabancılar. Toplam satıştaki payları çok yüksek olmasa da özellikle yılın ikinci yarısından itibaren yabancılara satılan konut sayısı son yılların rekorunu kırıyor.
4- Peşin parası olanlar. Maddi açıdan sıkıntılı günler yaşayan müteahhitler, bu zor zamanlarda ellerindeki gayrimenkulleri bir an önce nakde çevirmeye çalışıyorlar. BU sıkışmışlık durumu da en çok elinde nakit parası olanlara yarıyor.
Bütün bunlar da bu evleri kim alıyor sorusunun yanıtı.
TÜİK’in verileri doğru. Ancak bu sektörün zor günlerden geçtiği gerçeğini değiştirmiyor.
Bir Yorum Yazın