Geçtiğimiz gün akşam saatlerinde Yalova’dan Yenikapı’ya geldim. İDO’dan indim. Bir hengame bir karmaşa. Burası İstanbul’un Anadolu’ya açılan en önemli kapılarından birisi. Rezalet halde. Her yer karanlık, yerler çöp içinde. Taksiler dolmuşçuluk yapıyor, adam seçiyor, alırım almam pazarlıkları havada uçuşuyor. Şans eseri bir taksi bulan aileler tartışıyor, taksiye mahkum yaşlılar 1 saat 15 dakikada geldikleri yoldan sonra bir o kadar daha kendisini kabul edecek taksi bekliyor. Ne bir tane trafik polisi var ne de bir tane büyükşehir zabıtası.
Hele Sirkeci değil de Bakırköy yönüne gideceklerin taksi dolmuştan başka çaresi yok.
Bir servis var Yenikapı Marmaray’a giden ama 2 araç, tıka basa adam doldursa bile gemiden inenleri 5-6 seferde ancak taşıyabiliyor. Hatta bazen kısa aralıklarla hem Bandırma hem Yalova feribotları geldiyse yandınız.
Ben sıradan bir vatandaş olarak bu sorunu görüyorum. Peki bu şehrin yöneticileri görmüyor mu? Sayın Kadir Topbaş görmüyor mu? Her gün yüzlerce hatta binlerce turistin kullandığı bir güzergahta böyle bir teröre nasıl izin veriliyor?
Aynı durum konser çıkışlarında da var. Harbiye Cemil Topuzlu’nun etrafı kaynıyor. İstanbul’un en önemli konser-etkinlik merkezlerinin önünde taksici terörü esiyor. Dolmuş muhabbeti orada da geçerli.
Her hizmet gayrimenkul sektörünü etkiler
Diyeceksiniz ki taksici terörü ile gayrimenkulün ne alakası var.
Var. Bütün belediyecilik hizmetleriyle gayrimenkul sektörünün bir alakası var. Her türlü hizmetle gayrimenkul sektörünün alakası var.
Yaşlı bir kadın olduğunuzu düşünün, biraz da yükünüz var. Taksiden başka hiç bir seçeneğiniz yoksa ve taksiler sizi almıyorsa o zaman bu ulaşım yöntemi sizin kullanabileceğiniz bir yöntem olmaktan çıkar. İnsanlar metrobüse yakın daire bakıyorlar. Metrobüs yaşlıların rahatça kullanabilecekleri bir ulaşım aracı mı? Hele iş saatlerine yakın saatlerde! Değil. Dolayısıyla metrobüse yakınlık yaşlılar için bir kriter değil. Türkiye’de gayrimenkul sahibi olabilecek kadar birikim yapanların çoğunun yaşının 45 üstü olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu da metrobüs çevresindeki fiyatların metroya kıyasla çok daha az artmasını açıklıyor.
Her şey, kötü komşu bile gayrimenkul fiyatlarını etkiler. Ama belediye hizmetlerinin etkisi daha büyük olur. Hele böylesine yabancı gayrimenkul yatırımcısını çeken iki yer, Yalova ve İstanbul söz konusu ise daha fazla özen gösterilmesi gerekir.
Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi, herkesin kendi işini yapmaması.
Herkes kendi işini hakkıyla yapsa, mesela taksici taksicilik yapsa, zabıta zabıtalık, ülkede sorun kalmaz.
Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bu konuda ne yapacağına dair bir açıklama bekliyorum. Onlar yapmazsa da bu adımı İDO’dan bekliyorum.