OECD, ülkelerin konut fiyat artışlarını yayınladı. Türkiye tartışmasız uzak ara lider çıktı. Bu durum tabloya bakılınca net biçimde görünüyor. Türkiye son 6 yılın 4’ünde konut fiyatları en fazla yükselen ülke durumunda.
OECD Konut satış fiyatları tablosu
Türkiye satış fiyatlarının artışında zirvede
Türkiye’de konut fiyatlarındaki artış 2012’den beri hiç yüzde 10’nun altına inmemiş. Zaman zaman başka ülkelerle çekişse de bu çekişme anlık olmuş. Mesela Türkiye’yi konut fiyat artışında bir kere geçen İrlanda, geri kalan 5 yılda ilk 3’e bile girememiş. Türkiye dışında tabloya 3 kere girebilen tek ülke Yeni Zelanda. Ama o da hep Türkiye’nin gerisinde kalmış.
Bu kadar artış normal mi?
Rakamlara bakıldığında 6 yılda konut fiyatlarının Türkiye kadar arttığı bir yer görünmüyor.
Zaman zaman bazı ülkelerde konut fiyatlarındaki artış sıçrama yapsa da bunun nedenleri var. Mesela İsveç. İsveç’te konut fiyatlarında en fazla artış yaşanan yıl 2015’te küresel göç dalgasının Suriye kriziyle zirve yaptığı dönemde yaşanmış. İsveç geri kalan 5 yılda yok. Macaristan da benzer şekilde. İrlanda da aynı şekilde bir kere girebilmiş listeye. Ancak Türkiye’de fiyatlar son 6 yılın 6’sında da aşırı değerlenmiş.Bu normal ve sürdürülebilir bir durum değil elbette.
Konut alanlar seviniyor. Peki ya sonrası?
Konut yatırımcısı için fiyatların yükselmesi iyi bir şey. Böylece doğru yatırım yaptıklarını düşünüyorlar. Ancak konut yatırımcısını ilgilendiren ikinci nokta olan kira artışları aynı seviyede değil. Hatta konut fiyatlarına göre kira gelirlerinin en az arttığı yerlerden biri Türkiye. Daha basit söylemek gerekirse kiralar 6 yılda yüzde 100 artmışsa, fiyatlar yüzde 150 artmış. Bunun iki sonucu var.
Konut yatırımcısı kiradan istediği geliri alamıyor
İlk sonuç kira gelirine yönelik. Artık yatırımcılar ödedikleri paranın hakkı olan kirayı elde edemiyorlar ve makas giderek açılıyor. Geçmişte 200 bin liraya alınan bir daireden ayda 1000 TL kira elde etmek mümkün iken bugün ancak 300 bin TL’ye alınan evden ayda 1000 TL kira geliri elde edilebiliyor.
Konut sahiplik oranı değişmiyor
Konut fiyatlarının aşırı artması buna karşılık gelirlerde kayda değer bir artış yaşanmaması, kirada oturanların yeni konut alma şansını her geçen gün olumsuz etkiliyor. Önceden 1000 TL kira vereceğine, 1500 TL kredi vererek ev sahibi olmayı tercih edenler, bugün evin fiyatı arttığı için 2000 TL kredi ödemek zorunda kalıyor. Bu da alıcıların kirada kalmalarına neden oluyor. Türkiye yüzde 60-63 arsında değişen kendi evinde oturanların oranı, 2002 yılından beri yaklaşık aynı seviyede.
Sonuç: Konut sektörü eninde sonunda zorlanacak
Bizdeki konut fiyatları aslında hala gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Mesela İspanya’da ortalama metrekare fiyatları bizimkinin yaklaşık 4 katı. Ancak hem gelirlerin söz konusu ülkelerde daha yüksek olması, hem de orada konuta dayalı bir ekonomi olmaması nedeniyle hayat olağan akışında sürüyor.
Ancak bizde arzın talepten çok daha yavaş hareket etmesi, talebin düşüşüne arzın hızlı karşılık verememesi yeni bir sorunu gündeme getiriyor. Bu kadar konut kime satılacak?
Konut stokları zirvede. Üstelik önceden eski evini satıp yeni ev alanlar, artık evlerini kentsel dönüşüme sokuyor ve kendi evini hiç bir ücret vermeden yeniliyor.
Kira gelirleri düşüyor.
Durum böyleyken görünen tablo şu; konut sektörü hızla bir duvara doğru giden kamyon gibi. Frene basmazsa o duvara çarpacak. Ancak görünen o ki o frene kimse basmayacak. Sektör iyimser tahminlerle sürekli konut üretmeye, daha fazla konut üretmeye devam edecek. Ve kamyon o duvara girecek.
Bir Yorum Yazın