1999 öncesinde yapılan neredeyse tüm binaların çürük olduğu düşünülüyor. Hükümet de deprem kuşağındaki ülkemizdeki bu konutları yenilemek için özellikle son 2 yıldır kentsel dönüşüm çalışmalarına öncelik vermiş durumda. BU konuda hem TOKİ, hem belediyeler yoğun bir çalışma içinde. Ancak bazı kişiler bu noktada bir yanlışlık yapıldığını, halka adil davranılmadığını söylüyor. Eleştirilerin nedeni bedelsiz yenilenen evler.
Bize gelen eleştirileri şöyle sıralayabiliriz;
1- Bir kişi depreme dayanamayacağını düşündüğü, tapulu, iskanlı, imarlı evini yenilemek isterse, devlet sadece bir sınırlı-süreli kira yardımı ve eğer banka kredisi kullanırsa yıllık faizinin bir miktarını ödüyor. Toplamda devletin yaptığı yardım 10-15 bin aralığında değişiyor. Üstelik evini dönüştürmek isteyen hem bu yardımları almak için bir sürü prosedür yürütüyor, hem tüm inşaat süreciyle kendisi uğraşıyor, hem de asıl inşaat masrafını kendi cebinden veriyor. Halbuki TOKİ veya belediyeler gidip bir yerde kentsel dönüşüm yaptığında mal sahipleri hiç bir şeyle uğraşmadan ve masraf vermeden yeni bir eve sahip oluyor. Üstelik mahalle arasında bir evi varken, otoparklı, site içinde, bir sürü sosyal olanağı olan bir konut sahip oluyor.
Sorulan soru şu;
Beş kuruş harcamadan böyle bir ev sahibi olunması, evini yenileme masraflarını kendisi karşılayanlara haksızlık değil mi?
2- Bir diğer eleştiri noktası da gecekondu kentsel dönüşümünde yaşanıyor. İddia, tapusu, imarı, iskanı olmayan, çoğu hazine arazisi üzerine kurulmuş bu gecekonduların yıkılması gerektiği halde, hiç bir ücret vermeden yıllarca hazine arazisi üzerinde yaşayanlara sıfır konut verildiği yönünde. Özellikle kentsel dönüşüm alanlarında yaşanan bu sürece, çalışıp didnerek eski bir ev alan ve her yıl bu evin vergisini ödeyenler karşı çıkıyor.
Şikayet şu;
Biz vaktinde bir araziyi çevirmedik diye suçlu muyuz? Onlara yeni ev veriliyor da biz neden evimizi kendimiz yenilemek zorunda kalıyoruz?
Evet, kentsel dönüşüm şart. Vaktinde Türkiye’nin deprem kuşağında olduğu gözetilmeden mühendislik kurallarına uyulmadan yapılan yapılar yenilenmeli.
Ama bu süreçte bütün vatandaşlara da eşit anlayışla yaklaşılmalı.