İstanbul-İzmir otoyolu projesi, İzmir’i yatırımcıların gözdesi haline getirdi. Şehre özellikle İzmirli olmayan yatırımcıların ilgisi giderek artıyor. Yatırımcıların aklındaysa aynı soru var; İzmir’de nereden gayrimenkul almalı? Hangi ilçeye yatırım yapmalı? İzmir’in hangi ilçesi gelecekte daha çok kazandırır?
Nereden gayrimenkul almalı? Lokasyon ne kadar önemli?
İzmir’den yatırım amaçlı konut almak isteyenlerin ilk bakması gereken kriter lokasyon. Yatırım yapılması düşünülen bölgenin gelişme potansiyelinin, ulaşım akslarına. okul, hastane, alışveriş merkezleri gibi önemli noktalara uzaklığı gelecekteki elde edilecek gelir için ipucu veriyor. Mesela İzmir’in en uzak bölgesi Karabıurun, genişletilen yol çalışması nedeniyle diğer semtlere kıyasla yüzde 20-30 daha fazla değerlendi. Coğrafya olarak Alasçatı-Çeşme bölgesine benzeyen, daha bakir durumdaki Karaburun, bozuk yolu ve uzak mesafesi nedeniyle ilgi görmüyordu. Ancak yolunun ve ulaşım kolaylaşacağını önceden tahmin edenler kısa sürede büyük kar yaptı.
Yeni planlanan yolların nerelere ulaşımı kolaylaştıracağını iyi hesaplamak gerekiyor. Çünkü düne kadar uzak olduğu için değersiz olan arazi ve konutlar, mesafe olarak yaklaşmasa da süre olarak yaklaşınca değerli hale geliyor.
Örneğin yeni yapılması planlanan Çeşme Havalimanı’nın, bölgedeki fiyatları etkilememesi imkansız. Her ne kadar bir otobana sahip olsa da İzmir Havalimanı’na olan uzaklık hep bir soru işaretiydi. Eğer bu havalimanı yapılırsa bölgedeki fiyatlar elbette etkilenecek.
Bir diğer büyük ulaşım aksı ise Kuzey Marmara otoyluna entegre olan İzmir Kuzey Geçişi projesi. Proje sadece karayolu değil, demir yolunu da içeriyor. Çiğli ile Narlıdere’yi birbirine bağlayacak olan köprü ve tüp tünel, bölgeyi de birer cazibe merkezi haline getirecek.
İstanbul’da köprülerin konutlaşma aksını nasıl değiştirdiğini daha önce yazmıştık. Benzer bir durum İzmir’de de olabilir.
İzmir’e yatırım yapacaklar kentsel dönüşümü aklından çıkarmasın
Son yıllarda sadece İzmir’de değil, Türkiye’nin her yerindeki konut fiyatlarını etkileyen bir diğer faktör ise kentsel dönüşüm.
350 bine satılan bir evin fiyatı, kentsel dönüşümle yenilendiğinde bir yıl içinde 600-700 bin lira oluyor. Düne kadar 70 bin liraya bile zor satılan Karşıyaka Aksoy’daki evlerin kentsel dönüşümle şimdi 350 bine satılması bunun en önemli örneklerinden.
Bina bazlı dönüşüm dışında bir de ada bazlı dönüşümler var. Ada bazlı dönüşümler, sosyal donatıları, site yapısı, havuz gibi lüks olanaklarıyla bina bazlı dönüşüme kıyasla daha fazla getiri sağlıyor.
Bu yüzden İzmir’den ev alacakların, kentsel dönüşüme uğraması muhtemel yerlerden seçim yapmaları kısa sürede yüksek kazanç açısından avantajlı duruyor.
Halihazırda İzmir’in neresinde kentsel dönüşüm projelerinin sürdüğünü daha önce anlatmıştık. Zaten devam eden değil, planlanan bölgelere ya da en azından kentsel dönüşüm ümidi olan yerlere yönelmek gerekiyor.
Eski yapılar her zaman değerli
İzmir, kent merkezi dışında hala geçmişini koruyan birçok küçük yerleşim birimine de sahip. Alaçatı’yı Alaçatı yapan tarihi doku özelliğini taşıyan bu yerler de yatırım açısından cazip duruyor. Alaçatı daha 8-10 sene öncesine kadar küçük bir sörf merkezi iken, bugün bölgeye giden turistlerin yüzde 90’ı sörfle ilgilenmiyor bile. Tarihi dokusu nedeniyle ön plana çıkan bölgede basit bir taş ev 1 milyon liraya alıcı bulabiliyor. Alaçatı değilse bile aynı yarımada içerisinde Alaçatı benzeri çok sayıda köy bulunuyor.
Yerel emlakçılarla çalışmak önemli
Ben de dahil birçok kişi, emlakçılara verilen paralara acısa da yatırım için gayrimenkul arayanların ilk yapması gereken yerel bir emlakçı ile çalışmak. Yerel emlakçılar hem bölgelerinin uzmanı hem de bölgede tanındığı için, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi kurumsal müşterilerden çok daha avantajlı fırsatlar sunuyor. Bu yüzden özellikle kent merkezinden çıkıldığında yerel emlakçılarla çalışmak zaruri gibi duruyor. Üstelik yerel emlakçılar kendisinden bir kez alışveriş yapan müşterilerine ellerine geçen fırsatları sunmaktan çekinmiyor.