2. Marka Şehirler Zirvesi, Sait Halim Paşa Yalısı’nda düzenlendi. İnşaat yatırımcıları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, “Anadolu’ya önem verilmesi” fikri ön plana çıktı.
Anadolu şehirleri İstanbul’la yarışabilmeli
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, Anadolu’daki her şehrin İstanbul’la yarışabilir bir duruma getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu şekilde tüm nüfusun refah içinde yaşamasını sağlayabiliriz.” dedi.
2. Marka Şehirler Zirvesi’nde konuşan Durbakayım, İstanbul gibi marka bir şehirde çalışmanın avantajlarını kullandıklarını ve Anadolu’da bir takım etkinliklerle bunu yaydıklarını kaydederek, “Anadolu’daki her şehir İstanbul’la yarışabilir bir duruma getirilmeli. Bu şekilde tüm nüfusun refah içinde yaşamasını sağlayabiliriz.” diye konuştu.
Sahillerin en güzel yerlerine sanayi yapılmış
Durbakayım, geçmişte şehir planları yapılırken yabancılardan destek istendiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir dönem Henri Prost çağrılıyor ve ondan İstanbul’un planlanması isteniyor. O da ‘Altın Boynuz’ Haliç’e, Boğaz’a ve sahillerin en güzel yerlerine sanayi yapılmasını öngörüyor ve buralara sanayi yapılıyor. Dünyanın her yerinde su ile yapılan ulaşım en ucuz olduğu için buralara sanayi gelmiş ancak orada nehir yolları ve belli bölgelerde yapıldığı için zarar görülmemiş. Ancak Haliç’in eski halini biliyorsunuz. Şimdi biz bu değerleri yeniden kazandık.”
Türkiye’nin 10 marka şehre ihtiyacı var
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın ise Paris’e giden turistin harcama tutarının yaklaşık bin 700 dolar, İstanbul’a gelen bir turistin ise yaklaşık 800 dolar olduğunu belirtti. Günaydın, “Marka kent olmanın ekonomiye kazandırdığı en büyük özelliklerden biri de gelen turist kalitesini artırmak.” dedi.
Dünyanın en büyük kalesi Dİyarbakır’da
Türkiye’nin en az 10 marka şehre ihtiyacı bulunduğunu aktaran Günaydın, “TÜRSAB olarak marka şehir sayısını artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bir ay içerisinde Diyarbakır, Mardin ve Siirt olmak üzere 3 ilimizi göz önünde tutarak ciddi analizler yaptık. Dünyanın en büyük kalesi Diyarbakır’da yer alıyor. Biz bunu hem uluslararası turizm sektöründe hem de iç turizm dinamiklerini harekete geçirmek için kullanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Günaydın, ülkeye gelen turist sayısını, turizm gelirini ve kaliteli misafir sayısını artırmak için marka şehirlerin sayısının artırılması gerektiğinin altını çizdi.